Uncategorized

MEHMET KOCA İLE MAVERA VAKFI ÜZERİNE

1. Öncelikle sizi tanıyalım. Mehmet Koca kimdir?

1965 yılında Afyon’un Bolvadin ilçesinde dünyaya geldim. Mütevazı bir bakkal ailesinin üçüncü çocuğu olarak hayatıma başladım. Ortaokul ve lise eğitimimi Bolvadin İmam Hatip Lisesi’nde tamamladıktan sonra, 1986 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum.

Kariyerime Ülker ve Albaraka Türk’te başlayarak farklı sektörlerde değerli tecrübeler edindim. Bunun yanında, lise yıllarımdan itibaren sosyal ve kültürel çalışmalarda yer almayı kendime bir sorumluluk bildim. 1991’de kurduğum Giz Ajans ile İslam tarihi, temel kavramlar ve güncel meselelere yönelik yayınlar ürettim ve Anadolu’nun dört bir yanına ulaşan çalışmalara öncülük ettim. 1994 yılında Türkiye’nin ilk özel radyolarından biri olan Günışığı FM’i kurarak medya alanında da aktif bir rol aldım.

 

28 Şubat sürecinde MÜSİAD Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldım ve bu dönemde birçok zorluğa rağmen hizmet etmeye devam ettim. 2003 yılında Türkiye Gübre Fabrikaları T.A.Ş.’de göreve başladım ve genel müdürlük görevinde bulundum.

 

Gıda, tarım ve enerji alanlarında geniş bir etki alanına sahip projelere liderlik ettim. Bunun yanı sıra, manevi değerlerimizi yaşatmak ve topluma katkıda bulunmak amacıyla çeşitli vakıf ve dernek çalışmalarında aktif görev aldım. 2013 yılında İstanbul Üsküdar’da kurduğumuz Mavera Eğitim ve Sağlık Vakfı ile çeşitli projelere öncülük ettim.

Bugün Karzı Hasen Vakfı Kurucu Mütevelli Heyet Başkanı, Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyeliği, İGİAD Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği, UTESAV Mütevelli Üyeliği gibi görevlerimin yanı sıra, çeşitli firmalara da danışmanlık yapmaya devam ediyorum. Evli ve dört çocuk babasıyım.

2. Mavera ismi görünenden öte anlamına geliyor. Bu isimle neyi hedeflediniz?

Mavera, sadece fiziksel bir dünyanın ötesine işaret ediyor; manevi derinliği, ilmi arayışı ve ahlaki sorumluluğu temsil ediyor. Bu isimle hedefimiz, insanları hayatın daha derin anlamlarını sorgulamaya teşvik etmek, bilgi, kültür ve maneviyatın buluştuğu bir platform sunmaktı. Ayrıca, Mavera ismi bir çağrı niteliğinde: İnsanlara kendi iç dünyalarına dönmeleri, öz değerlerini hatırlamaları ve bu değerlerle dünyayı güzelleştirmeleri için bir davetiye.

3. Hocam, vakfın kuruluş aşamasında ekonomik sorunları nasıl aştınız?

Vakıf çalışmaları dayanışmanın ve samimiyetin gücüyle ilerler. Mavera Vakfı’nın ilk günlerinde ekip olarak her birimiz özverili katkılarda bulunduk. Ekonomik desteklerimizi, kişisel birikimlerimizi ve çevremizden gelen bağışları bir araya getirerek güçlü bir temel oluşturduk. Bunun yanı sıra, vakıf gönüllülerimizin yaptığı yaratıcı kampanyalarla hem farkındalık oluşturduk hem de kaynaklarımızı artırdık. Bugün, bu birlik ruhu ile daha geniş kitlelere ulaşmayı sürdürüyoruz.

4. Şimdi biraz Karz-ı Hasen Vakfı’ndan söz etmek istiyorum. Bu yapının işleyişi hangi şartlara bağlı ve bugüne kadar neler yaptınız?

Karz-ı Hasen Vakfı, evlenmek isteyen gençlere faizsiz borç imkanı sağlayarak onların hayatlarına anlamlı bir destek sunmayı amaçlamaktadır. Vakfımız, özellikle aile kurumunu güçlendirmek ve gençlerin hayatlarını daha sağlam temeller üzerine kurmalarına yardımcı olmak için çalışmaktadır. İşleyişimiz belirli şartlara bağlı olarak gerçekleşmektedir ve bu şartlar hem hizmetin şeffaflığı hem de sürdürülebilirliği açısından önem arz etmektedir.

Başvuru sürecimiz oldukça düzenli bir sistem üzerine kuruludur. Vakfımıza başvuru yapabilmek için gelin ve damat adaylarının 18-33 yaş aralığında olması, medeni haklarını kullanma ehliyetine sahip bulunmaları ve yasal olarak evlenmelerine engel bir durumun olmaması gerekmektedir. Ayrıca, daha önce evlenip boşanmamış olmaları, maddi durumlarının borcu geri ödemeye uygun olması ve belirli kanuni suçlardan hüküm giymemiş olmaları başvuru için temel şartlardır. Başvurular, vakfımızın web sitesindeki “Yeni Başvuru” bölümünden yapılmakta ve gerekli belgeler sisteme yüklenerek tamamlanmaktadır.

Başvuru sürecinde, yoğunluk durumuna göre dönüş sürelerimiz değişiklik gösterebilmektedir. Özellikle yaz ve sonbahar aylarında başvuruların yoğunluğu nedeniyle, başvuru sahiplerinin en az 6 hafta önce başvuru yapmaları önerilmektedir. Ayrıca, başvuru tarihinden itibaren tahmini resmi nikah tarihinin 5 ay veya daha uzun bir süre sonra olması durumunda, başvurular yoğunluğa göre değerlendirilir.

Aralık 2024 itibariyle, Karz-ı Hasen Vakfı olarak yaklaşık 1000 gencimize, toplamda 120 milyon TL’yi aşkın bir meblağda, faizsiz ve herhangi bir ek ücret almaksızın destek sağladık. Bu, genç çiftlerin yuva kurma yolunda ekonomik zorluklarını hafifletmek adına yaptığımız büyük bir hizmettir. Sağladığımız bu destekle, hem bireysel hem de toplumsal dayanışmanın en güzel örneklerinden birini hayata geçirmiş bulunuyoruz.

Vakfımız bugüne kadar yüzlerce genç çifte yuva kurma yolunda destek sağlamıştır. Faizsiz borç sistemiyle gençleri ekonomik yüklerden korurken, onlara toplumsal dayanışmanın bir örneği olma gayreti içindeyiz. Tüm süreçlerimiz şeffaflık ve güven ilkeleri çerçevesinde yürütülmektedir. Vakfımıza yapılan bağışlar ve geri ödenen borçlarla daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşmayı hedefliyoruz.

Sonuç olarak, Karz-ı Hasen Vakfı, geleneksel değerlerimizi modern dünyada yaşatmayı ve insanları dayanışmaya teşvik etmeyi amaçlayan bir yapı olarak hizmetlerine devam etmektedir. Evlilik sürecindeki çiftlere sağladığımız destek, hem bireylerin hayatında hem de toplumun genelinde olumlu bir etki yaratmaktadır.

5. Sizin bu vakıf işlerinin yanında bazı büyük şirketlere danışmanlık ve benzeri hizmetler veriyorsunuz. Bu anlarda zor olmuyor mu?

Vakıf işleriyle birlikte danışmanlık gibi yoğun tempolu görevleri yürütmek elbette zaman zaman zorlayıcı olabiliyor. Ancak bu sorumluluklar benim için bir yükten ziyade bir zenginlik kaynağı. Farklı alanlarda çalışmak, farklı perspektifler kazanmayı ve daha geniş bir vizyonla hareket etmeyi mümkün kılıyor.

Ayrıca, vakıf projelerimizde güçlü bir ekip ruhuna sahip olmak, işlerin paylaşılmasını ve daha etkin bir şekilde ilerlemesini kolaylaştırıyor.

Her iki alandaki çalışmalarımın birbirini beslediğine inanıyorum. Hem vakıf işleri hem de danışmanlık hizmetleri benim için sadece mesleki bir uğraş değil, aynı zamanda topluma fayda sağlama yolunda bir araçtır. Yoğun tempoya rağmen bu iki alanı dengeleyebilmek, hayatta anlamlı izler bırakabilmenin bir yolu olarak gördüğüm bir sorumluluktur.

6. Son olarak, bütün bu güzel çalışmalarla hedeflediğiniz ne?

Amacım, dokunduğumuz hayatlarda anlamlı izler bırakmak. Vakıf çalışmaları veya bireysel projeler aracılığıyla insanların hayatlarına bir nebze katkı sağlayabilmek en büyük hedefimiz. Nihayetinde, bu dünyadan ayrılırken geride insanlığa faydalı bir miras bırakmak ve hayırlı bir vesile olmak benim için en büyük başarıdır. Ayrıca, gençlere ve ailelere manevi rehberlik ederek toplumda bir iyilik dalgası oluşturmayı başarabilirsek ne mutlu bize. Bu çalışmaların her birini, uzun vadeli bir toplumsal dönüşüm hareketinin parçası olarak görüyorum.

SEVGİLİ MEHMET KOCA’YA TEŞEKKÜR EDERİM.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir