BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Yaklaşık 1 ay önceydi bir pazar günü sabaha karşı rüyamda Seyyid Kutub’u gördüm. Hani meşhur parmaklıklar arkasındaki fotoğrafı var ya aynen o şekilde bana bakıyordu. Sanki bu zulümlere dayanın der gibi, gözlerimi açtım bağıra bağıra Tekbir getirdim. Gördüğüm rüyanın ne olduğunu daha anlamamıştım bile, Annem ne oluyor diyordu birkaç dakika sonra kendime geldim Anneme anlattım. 2 Gün sonra bu rüyadan yola çıkarak beni değişik ve derin düşünceler almaya başladı. Seyyid Kutub 1966 da dönemin Mısır diktatörüne karşı Tevhidi bir mücadeleye girişti ve yıllarca hapishanelerde kaldı ve idam cezasına çarptırıldı. Ona bu davadan vazgeç dediler idamdan dönelim, Seyyid Kutub dönmedi ve Şehadet şerbetini içti. Ama bize Kur’an nesli fikrini ortaya atarak ondan sonra gelen Müslümanlara bir umut ışığı oldu ve kendisi bu ışığını bırakarak ebediyete göç etti. Onun Şehadetinden sonrada Mısır’da Firavunlar hüküm sürmeye devam etti, Cemal Abdul Nasr öldükten sonra bu defa ki Firavun Hüsnü Mübarek oldu ve 30 sene hüküm sürdü. Ama halk ayaklanması sonucu yönetimi bırakmak zorunda kaldı, maalesef sadece buda yetmiyordu. Hüsnü Mübarek’in ordusu veya kadrosu Ülkede o kadar güçlüydü ki 1 sene sonra yeni seçilmiş Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’yi darbe yaparak indirdiler.Bu defa ki Firavun Genel Kurmay Başkanı Sisi oluyordu. Yani Mısır’da 50-60 senedir değişen bir şey yok. Bugün hala Ülkede zulüm var, Müslüman Kardeşlere üye olmak suç sayılıyor, bunları düşününce Seyyid Kutub ne uğruna öldü veya şöyle söyleyeyim o zaman da Mısır’ da Müslümanlara zulüm vardı bugünde zulüm var, bir rüya beni bunları daha derinden düşünmeye sevk etti. Selam ve Dua ile…