Babamdan hep dinlerim 1979 İran Devrimini, bu yazımda biraz babamdan söz etmem lazım ki konunun daha iyi anlaşılması için. Babam’ ın ailesi geleneksel İslam anlayışına sahiptir, Orta Okula kadar babamı böyle yetiştiriyorlar sonra babam bir şekilde İslam ile tanışıyor. Çok okuyor, araştırıyor tabi bu 12 Eylül darbesinden öncesine denk geliyor, o zamanlarda İran da Şah’a karşı bir hareketlilik var. Ali Şeriati’nin şüpheli bir şekilde ölmesi Türkiye’deki hemen hemen tüm Müslümanların kalbinde derin bir yara bırakmıştır. Böyle bir ortamda Humeyni Şaha karşı harekete geçiyor, bir müddet sonra Şah ve onu destekleyen İran’lılar Ülkede siyasi bir çıkış noktası bulamıyor, üstelik Batınında Şahı desteklemesine rağmen ve Ülkeden kaçıyorlar. O zamanlar bizim ülkemizdeki Tevhidi bilinci olan Müslümanlar Humeyni’yi desteklemiş ve Humeyni’nin bu başarısını alkışlamışlardı, ama şunu biliyorlardı Humeyni bir Şia’ydı. Ve devrimi desteklemelerine rağmen şunu çok net olarak söylüyorlardı; Akide olarak çok tehlikeli düşünceleri var, diye. İran devrimi üzerine binlerce makale yüzlerce kitap yazıldı, çok şeyler tartışıldı, peki İran devrimi bir İslam devrimimiydi? yoksa Şia’nın mezhep devrimimiydi? Evet Şah gibi Laik Batıcı bir Diktatör gitmişti ama tarihe İslam devrimi olarak geçen bu devrim hakikaten öylemiydi, bunun cevabını bulmak için İran İslam Cumhuriyetinin tarihine bakmak lazım, en azından son 5 senedir Suriye savaşında ki tutumu ve Şia olmayan Müslümanları katletmesi bu devrimin bir İslam devrimimi yoksa Şia devrimimi olduğu konusunda büyük bir soru işareti oluştu. Buda benim kanaatime göre Türkiye’deki Müslümanların tartışması ve acaba yanlış mı anladık? diye düşünmeleri gerekiyor. Benim hiç kimseyi eleştirmeye niyetim yok sadece gördüğüm bu noktayı gündeme getirmek istedim onun için hiç bir Müslüman kardeşim üstüne alarak incinmesin. Selam ve Dua ile…