Geçen hafta Suriye devriminden sonra mevcut durumda şeriatı isteyenler, demokrasi ile yönetilmek isteyenler ve laikler olmak üzere üç grup olduğunu ifade etmiştim ve sadece laik grubu anlatmıştım. Bugün kaldığımız yerden devam edelim. Suriye’deki İslam’ı isteyen gruplardan bahsedelim. Suriye’de 60 yıldır Alevilerin bir kolu olan Nusayriler, Sünni halka çok baskı yapmış ve zulümler etmişlerdi. Bırakın 13 senelik savaşı, Hama ve Halep katliamları bunun en acı örnekleridir.
Suriye’de İslam’ın hâkim olmasını isteyen çok büyük bir grup var. Ancak buna karşı çıkıp çıkarları için İslam’ın egemenliğine engel olmak isteyen ve Avrupa’nın, Amerika’nın desteğini alan bir grup da mevcut. Peki, Suriye’de “İslamcılar” kazanırsa ne olur? Burada kendi ülkemize bakmak gerektiğini düşünüyorum. Maalesef AK Parti iktidara geldiğinden beri İslamcıların, hadi biraz yumuşak söyleyelim, çok acımasız olduğu; Müslümanların muhalif bakış açısını kaybettiği ve daha çok Erdoğan’a destek verdiği yönünde yorumlar yapılmaya başlandı.
Şöyle anlatayım: Eskiden, dediğim 2008-2009 yıllarından bahsediyorum, bir Müslüman dergi veya gazeteyi elime aldığımda en azından %70’i hükümeti eleştirirdi. Bugün bu oran %30’lara düşmüş olarak ifade ediliyor. Ne kadar acı bir durum. Bu şu demek: Yıllar içinde muhalif bakış açımızı kaybetmişiz. Bunun sebebi rahat yaşama alışmamız veya başka sebepler olabilir ama sonuç bu.
Suriye’de Müslümanlar, Esad sonrası iktidara geldiklerinde onlar da yıllar içinde muhalif bakış açısını kaybedebilirler ve tıpkı Türkiye’deki Müslümanların yaptığı hataya düşebilirler. Bu, Suriye’deki Müslümanları devrimi yolundan çıkarma tehlikesi ile karşı karşıya getirebilir. Nitekim “iktidar” dediğimiz kavram, o kadar büyüleyici bir olgu ki böyle bir tehlike Müslümanların yaşadığı her ülke için geçerli. Türkiye’de bunu yaşadık, kimse bunu inkâr edemez.
Peki, Suriye’deki İslamcılar bu tuzağa düşer mi? Bunu zaman gösterecek.
Selam ve dua ile…