Suriye’de devrim, 13 yıllık kanlı bir iç savaşın ardından başarıya ulaştı; Esad ve adamları ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Yeni bir geçiş hükümeti kuruldu. Bütün bunlar olumlu gelişmeler. Peki, Suriye’yi nasıl bir gelecek bekliyor? Birkaç farklı kaynaktan okuduğum ve duyduğum kadarıyla, Suriye’de üç farklı görüş var:
1. Şeriatı savunanlar,
2. Demokrasi ile yönetilmek isteyenler,
3. Laikliği savunanlar.
İlk ikisini ilerleyen günlerde yazmak üzere bırakıyorum; şimdi laiklik meselesine değineceğim.
Laiklik, kelime anlamı olarak din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. 2011 yılında Tunus devrimi olduğunda, devrimden sonra kendilerini laik olarak gören grup ya da gruplar bile, Tunus’un şeriatla yönetilmesini istiyorlardı. Burada şu soru aklımıza geliyor: Buna laiklik diyebilir miyiz? Orası tartışılabilir bir konu, ama benim için önemli olan şu: Tunus’taki laikler, Türkiye’deki laiklere göre İslam’ı bütün olarak hayattan çıkarmıyorlar. Buna tırnak içinde kullanırsak “ılımlı laiklik” diyebiliriz ki bu bile yanlış bir tanımlama olabilir. Çünkü dediğim gibi, Tunus’taki laikliği savunanlar bile laikliğe karşı çıkıyorlar, bunun farkında bile değiller; çünkü Burgiba’nın laiklik anlayışının ülkeyi ne hale getirdiğini gördüler.
2008’de bildiğiniz gibi AK Parti’ye kapatma davası açılmıştı. Dava dosyasında, o dönemki Başbakan Erdoğan’ın tüm konuşmaları içinde “Allah izin verirse”, “Allah’a hamd olsun”, “Allah kısmet ederse” gibi cümleler yer almıştı. Bunların laikliğe aykırılık oluşturduğunu iddia etmişlerdi. Yani Tunus’taki laikliği savunanlar bile devrimden sonra şeriatı isterken, burada Başbakan’ın Allah demesini bile laikliğe aykırı görüyorlardı. Üstelik laikliğin ana vatanı Fransa’da bile bu kadar katı bir laiklik yorumu yokken…
Bugün Suriye’de laikliği savunanlar, acaba Türkiye’deki laik kesim kadar katı mı, yoksa daha ılımlı bir anlayışa mı sahip? Bunu söylerken kendimi çok tuhaf hissettiğimi söylemeden edemeyeceğim. Hani bazıları “ılımlı İslam” diye bir şey icat etti, ona bir gönderme gibi oldu ama Tunus’taki laiklik bence “ılımlı laiklik” diye isimlendirilebilir.
Peki, Suriye’de hangi laiklik var? Türkiye’de olduğu gibi bir laiklik anlayışı mı, yoksa Tunus’taki ılımlı laiklik mi?
Selam ve dua ile…