2000 li yıllar, yaz ayının başlarında bir anne ve babanın 5 yaşlarında erkek çocuğu kaybolmuştu. Bütün televizyonlar bu olayı an be an gelişmelerini veriyordu. Anne ve baba her gün bir kanalda konuk oluyor ve olayı anlatıyorlardı, bütün Türkiye’nin anne ve baya çok acımıştı. En sonunda çocuğu kaçıran adam bulundu ve yakalandı, adamın ilk ifadesi Türkiye yi şok etti; çocuğun gerçek babası benim ve annesi iki günde bir gelip çocuğu yanımda görmeye geliyordu. Bunun üzerine DNA testi yaptılar ve adamın doğru söylediği ortaya çıktı. Yanlış hatırlamıyorsam böyle bir anne ve baba çocuğa bakamaz diyerek devlet el koydu. Toplum olarak bir anda acıyarak baktığımız bir kadına çok büyük bir öfke duyduk babası olarak bilinen adama da acıdık ama büyük bir ters köşe olmuştuk. Kadının biri geldi bütün toplumu avanak yerine koydu ve gitti. Bugünler de vicdanımız Narin kızımızdan dolayı kanıyor ne yediğimiz yemekten tat alabiliyoruz nede içtiğimiz su içimizin yangınını söndürmeye yetiyor. Olay çok karışık önce Kardeş suçlandı, sonra amcanın arabasında olduğu anlaşıldı, amca tutuklandı, aradan belli bir zaman sonra Narin kızımızın cesedi bulundu ve suçlular tek tek itiraf etmeye başladı. Kimine göre Narin görmemesi gereken bir şeyi gördü, kimine göre sadece bir intikam meselesiydi. Orasını şimdilik bilemiyoruz ama benim aklıma şu ihtimalde geliyor yine bir ters köşe olma ihtimali var mesela katil başka bir akraba veya başka bir köylü olabilir mi? Masum görünenler zalim, zalim görünenler mazlum olabilir mi? bu ihtimal benim aklıma gelmiyor değil. Eğer öyle olursa büyük bir toplumsal travma yaşanır ama sonuç öyle olsa bile günahsız bir çocuğu öldürenlere engel olamadık bu gerçeği hiç bir şey değiştirmez. Bu arada olayın başka bir açıdan kısaca değinmek istiyorum malum cahiliye toplumunda kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu, Kur’an’ı Kerim o kız çocukları hangi günahtan dolayı öldürüldü( Tekvir-8-9) diye tamda Narin kızımızın olayını hatırlatıyor değil mi. Selam ve Dua ile…