Siyasi Yazılar

BAKKAL AMCA BANA BİR DİN VER

1997 de Cengiz Numanoğlu tarafından kaleme alınmış BAKKAL AMCA BANA BİR DİN VER adında bu şiiri toplumun din algısını bir kez daha anlayıp üzerine düşünme fırsatı buluyorum ve ne kadar içler acısı bir durumda olduğumuzu görüyorum sonrası ise canım yanıyor. Aslında bu şiir her kıtası o kadar önemliki her kıtayı tek tek analiz etmek lazım ama ben bugün sadece iki kıta üzerine duracağım kim bilir ileride diğer kıtalar üzerinde de durabilirim. Bakın o şiirin iki kıtasında neler var:

Bir din ver ki; içinde birazcık kahve falı

Ve üstünde bir kaşık sosyetik mevlid balı

Arasında bir dilim Kaşar Yaşar olmalı

Böylece kalplerimiz hidayetle (!) dolmalı

Bir de şu kurbanlıklar sorun çıkardı biraz

Neden dersen bütçemiz bu sene hepten ayaz

Eğer fetva verirse şu senin ‘ süper beyaz’

Belki bizde keseriz ya tavuk ya bir kaz

Ne güzel yazmış değil mi malum bu iki adam o dönemim çok ünlü hocalarıydı ki onlara hoca dediğim için bugünkü Alimlerden özür dilerim. Çünkü bu iki zat o dönem Reha Muhtar’ın programlarına katılmak için neredeyse Amerika da ki Kara Cuma da insanların birbirini ezdiği gibi Reha Muhtar’ın programına katılmak için birbirlerini eziyorlardı. Reha Muhtar’ın kim olduğunu ideolojisini pek az kişi dışında bilmeyenimiz yoktur herhalde. Son zamanlarda ancak boşandığı eşi tarafında kızına yapmış olduğu iddia edilen darp yada bağırma hakaret etme gibi ses kayıtları ile virgül bile kadar olmayan gündeme geldi ve inanıyorum ki bir çoğumuz onu unuttu ve şuan ki gençlerimiz bu adamın kim olduğunu dahi bilmiyordur. Ama yaşı biraz büyük olanlar şu kadarını biliyor aslında solcu kesimin en önemli yazarlarından biriydi her fırsatta bizim değerlerimize saldırmayı huy edinen işin komik tarafı o her akşam haber sunarken mutlaka gaf yapan normalde iki kelimeyi bir araya getirip normal hayatta konuşmayı bile beceremeyen bir adamdır. Ama ne hikmetse bu adam yıllarca haber spikerliği yaptı ve böyle bir adamın programına çıkmak için bu iki hoca kılıklı ve bunun gibiler bir biri ile yarıştı. Bugün artık ikisi de bu hayatta değil yaptıkları ve söylediklerinin hesabını Allah’a veriyorlar.

Bir neslin kafalarını ve kalplerini kurcalayıp bulandırdılar, bugün bunların yerine kimler var acaba? gelin birlikte düşünelim. Deniz motoruna binmeyi eleştirip onun üzerinde yakalanan Cübbeli Ahmet mi yine aynı kişi hatırlarsanız yanmaz kefen pazarlayan yine kendisidir. Yoksa ÜÇ MUHAMMED gibi mükemmel bir kitabı yazan sonra Peygamberi neredeyse yok sayma noktasına gelen hatta Adem (a.s ) baba bulmaya çalışan hatta sevgili Peygamberimizin sevgili eşi müminlerin annesi olan Hz.i  Hatice annemize laf söyleme cüretini kendi bulan Mustafa İslamoğlu mu, yoksa H.z MERYEM annemize çift cinsiyetli olabilir iddiasın da bulunan Mehmet Okuyan mı yoksa Felsefeci olduğu halde İslami fetvalar vermeye çalışan Caner Taslaman. Maalesef bu kadar da değil Sahabenin fakirliğinden dem vurup milyonları cebe zoka eden Nihat Hatipoğlu mu? veya babasını takip eden Said Hatipoğlu mu? acaba hangisini bahsedelim, Mustafa Karataş’ı da bir kenara yazmak lazım değil mi? Ramazan programlarında halkın sorularını ve verilen cevapların seviyelerini bir düşünmek lazım değil mi? Bakkal amca bana bir din ver mantığı hala yaşıyor ve bu mantığı iyi kullanıp ünlü olup milyonları cebe atanlar hala yaşıyor isimleri değişiyor o kadar ve daha acısını söyleyeyim bu gelecekte de devam edecek. Tek bir çözüm var bizim Tevhidi bilinci korumamız ve yaymamız lazım. Selam ve Dua ile…

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir