Siyasi Yazılar

GEZİ NOTLARIM ( BALKAN TURU- 1.BÖLÜM )

1- SIRBİSTAN

Uzun zamandır diyalog halinde bulunduğum Mavera Vakfının düzenlediği BALKAN TURU na katılmak beni çok heyecanlandırdı. Yeni insanlarla tanışmak bir yandan onun heyecanı diğer yandan eskiden Osmanlının hakim olduğu toprakları görecek olmanın heyecanı insanın içini bir tuhaf ediyordu. Bu duygu evden çıktığım andan uçağa bindiğim ana kadar benim iliklerime kadar işlemişti, zaten hep geziye çıkacağım zaman beni uyku tutmaz ama bu defa farklı bir histi. Bizim olmayan ama bizden bir parça olan ülkelere gidiyordum. İlk durağımız SIRBİSTAN, uçaktan inince tur otobüsüne binip sorunsuz bir şekilde Belgrad’a gittik yol boyunca başta bu geziyi düzenleyen Musa Biçkıoğlu rehberimiz ile birlikte Sırbistan’ın tarihi hakkında bize bilgiler verdiler. Ben bir yandan insanları tanımaya çalışıyorum bir yandan camdan dışarıyı izliyorum yemyeşil bir ülke. Sabaha karşı saat 03:00 da kalktığımız için zaman zaman uykuya yenik düşerek Belgrad’a varıyoruz. Sava ve Tuna nehrine kuş bakışı bir bakışla o müthiş manzarayı turdaki abilerim ve arkadaşlarım ile beraber hayranlıkla izlemeye başladık tabi ki ondan önce gezmiş olduğum kalenin adını unuttuğum içinde özür dilerim. İki kardeşin kavgası gibi şefkatli ve şiddetli şekilde Sava ve Tuna nehri birbiri ile birleşiyorlardı, etraftaki yeşilliği besliyorlardı. İnsanlar onların etrafında piknik yaparak sanki bu iki kardeşe eşlik ediyorlar gibiydi her güzel şeyin bir sonu var ya zaman dolunca bu güzelliği arkada bırakarak yine yola çıktık .

AÇIKLIK NE DEMEKMİŞ ÖĞRENDİM

Sırbistan’ı gezerken bayanların çok açık olduğu dikkatimi çekti, bu açıklık bizim bildiğimiz anlamda açıklık değil neredeyse çıplak halde sokakta geziyorlar. Sonra şunu farkettim aslında bizde toplum olarak tam gaz o noktaya doğru gidiyoruz ama Allah’a şükür bir direnme var ne kadar sürer bilemiyorum ama bizim en açığımız bile oraya kıyasla kapalı kalıyor. Allah’ım diyorum bizi ve neslimizi böyle olmaktan kurtar.

GÖRDÜĞÜM EN FAŞİST IRKÇILIK- SIRBİSTAN

Biraz sonra daha detaylı bahsedeceğim, bu topraklar da uzun yıllar Osmanlı hüküm sürmüştü. Milliyetçiliğin dünyaya yayılması ile Sırp milliyetçiliği de ortaya çıkmış ve bugüne kadar süregelmektedir. Aslında Sırp milliyetçiliğini diğer milliyetçiliklerden ayıran bir fark İslam düşmanlığı üzerine kurgulandırılmış bir milliyetçiliktir. Bu ülkeye daha önce giden bir abim Furkan adam bize yemek vermedi sırf hem Türk hem Müslümanız diye saatlerce pasaport kontrolünde bekletti, dedi. Bende bunu oradayken zaman zaman hissettim ayrıca rehberimizde bizi sürekli ikaz etti.

TARİHTEN ÇIKIP GELEN OTEL

Neredeyse Türkiye de  evden çıkalı 20 saate yakın olmuş uykusuzluk iliklerime kadar işlemiş grup olarak çok yorulmuştuk. Tam hiç bir şey beni şaşırtmaz derken kalacağımız otelin eski ve tarihi bir otel olduğunu görünce hem çok sevindim hem de çok şaşırdım o uykusuzluk içindeyken en azından bu durum beni çok mutlu etti. Hemen belirteyim ki eski otel derken aklınıza harabe bir otel gelmesin ne lüks ne harabe ikisinin arası orta halliydi. Ama tarih kokuyordu hani bu eski Amerikan filmlerindeki otel var ya aynen öyle bir otele benziyordu. Bir an kendimi o tarihte hissettim ve ertesi sabah Sırbistan’a veda ettim.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir