Bir kaç yıl önce Facebook’ta Türkan Saylan hakkında bir şey paylaşmıştım, tanıdığım biri ölünün arkasından konuşulmaz onun hesabını biz soramayız dedi. Bunun üzerinden Facebook’ta uzun süre tartışmıştık hatta birbirimizin internet sitelerinden kendimizi savunan yazılar yazmıştık. Tartıştığımız kişinin en büyük dayanağı ölünün hakkında konuşulmaz söyleminden öteye gidemiyor, çünkü mantıklı bir cevap veremiyor. Bir savunma mekanizması olarak bu sözü kullanıyor ve sadece o değil bu toplumda sol kesim ölünün arkasından konuşulmaz deyiminin arkasına saklanarak bizleri susturmaya çalışıyorlar. Mesela Levent Kırca öldü, kendisi 20 yılı aşkın Olacak O kadar programında bizim tüm dini değerlerimiz alaya alarak skeçler yaptı. Sarhoş rolüne o kadar çok girdi ki artık sarhoş hali bile normal karşılandı ama öldüğünde sadece bir kaç kişi bunları dile getirdi diye ölünün arkasından konuşmak günah diye önümüzde durdular. Yaşar Nuri Öztürk son döneminde Deis (Allaha inanıp peygambere kitaba inanmayan ) olduğunu açıkladı. Biz bunu eleştirdik diye ölünün arkasından konuşulmaz diye yine bize karşı çıktılar. Daha pek çok kişilerle örnekler verebiliriz, son olarak Tarık Akan baş örtü düşmanı daha doğrusu Müslüman düşmanı aaa ne yaptım ben ölünün arkasından konuştum. Arkadaş bırakalım bu ölünün arkasından konuşulmaz safsatasını bal gibi de konuşulur yeter ki doğru konuşalım ölüye iftira atmayalım. Türkiye’de sanat camiasının %80 ni sol görüşte ve İslam düşmanlığı yapıyor bunun en yakın örneğini Gezi parkında gördük., iyi valla bu insanlar bize en büyük düşmanlığı yapsın öldüğünde Timurtaş Hocanın dediği gibi ölülerini de bizim Camimize getirsinler ama biz onların arkasından konuşmayalım yok öyle bir dünya bal gibi konuşuruz. Selam ve Dua ile…