Bismillahirrahmanirrahim… diyerek söze başlayalım, bugün ABESE süresinden yola çıkarak günümüz engellilere davranış şekillerini dilim döndükçe anlatmaya çalışacağım. Bilindiği üzere bir gün peygamberimiz Hz. Muhammed(sav ) Mekkeli müşriklere İslam’ı anlatırken yanına bir ama( kör ) gelerek bana İslam’ı anlat ya Resulullah, dedi. Mekkeli müşrikler bu ama ve yanında bulunun fakir kişilerden rahatsız olduklarını Hz. Peygambere söylediler. O anda Peygamberimiz belki bu insanlardan birisi daha Müslüman olur da kurtulur düşüncesi ile kendini çekiştiren ama’ ya ( kör ) yüzünü ekşitti. Bu olayın üzerine ABESE süresinin ilk ayetleri indi. ” O SURATINI ASTI ve yüzünü çevirdi, çünkü kör bir adam ona yaklaşmıştı! nereden bilebilirsin ( ey Muhammed, ) belki de o arınacaktı, yahut (hakikat) hatırlatılacak ve bu hatırlatma kendisine fayda verecekti. Ama her şeye yeterli görene gelince, sen bütün ilgiyi ona gösterdin. (ABESE 1-6) burada ilk önce benim dikkatimi çeken Peygambere bir uyarı gelmesi idi. Zaten bu olaydan sonra Peygamberimiz (sav) her ne zaman bu insanı (amayı) görse ey! onun yüzünden Rabbimden ikaz yediğim kişi demiştir. Buradan yola çıkarak günümüzde engelli çocuklarından utanan insanlar var, onlara topluma çıkarmayan aileler var, hatta kendi kardeşinin düğününe bile götürmeyen insanlar var. Oysa ABESE süresinde engellide olsa Allah’ın bir kulu olduğunu ve ona yanlış davrananın Peygamber dahi olsa uyarıldığını görüyoruz. Buna rağmen maalesef hala engellilere davranış şekilleri açısından çok eksik ve yanlışlarımız olduğunu düşünüyorum. Hele birde günümüzde anne karnında iken çocuğun sağlıklı mı, engellimi, rahatsız mı olduğunu ortaya çıkaran cihazlar var, kimi aileler çocuğunun engelli olduğunu öğrenince hemen kürtaj yaptıranlar dahi var. Ey insanlar lütfen bakın ALLAH bize Peygamberimiz üzerinden bir engelliye nasıl davranmamız gerektiğini öğretirken günümüzde insanlar engellilere 2. hatta 3. sınıf insan muamelesi yapılıyor. Hatta bazen Dünya’ya gelmeden yaşama hakları kendisine sorulmadan ellerinden alınıyor, bu çok korkunç bir durum. Selam ve Dua ile…
ABESE SÜRESİ ÜZERİNDEN ENGELLİLER
19
Eki
Selamun Aleykum Hacı Abi,
Yazıda Abdullah b. Ümmi Mektum dan çok güzel bahsetmişsin ama genelde onun hakkında bilinenlerin sadece bu anlattığın kısımdan ibaret olması aslından meseleyi tam olarak kavramamıza engel oluyor ve mesele sanki yarım kalmış oluyor. İzninle bende Ümmetin adını duyduğunda kendisininde ona gönderilen peygamberinde beşer olduğunu hatırladığı bu sahabenin diğer yönlerinden sana bahsetmek istiyorum.
Bu şeref sahibi sahabe Hz.Peygamber sefere çıktığı zaman Medine’ye tam on üç defa vali vekili olarak bırakılmıştır. Bu o dönemin şartlarında ve o dönem kültüründe bir devrimdir ve bizim için son derece önemlidir. Bu sahabi Allah Resulü’nün mescidinde Allah Resulünün müezzinlerinden biri olmuş ve Ebubekirin, Ömerin, Alinin olduğu bir mescitte Nebinin arkasında müezzinlik yapmıştır. Hz. Peygamber’in yokluğunda Mescid-i Nebevî’de namazları kıldırması da Peygamberin bir engelliye nasıl davranılması gerektiğine en iyi örneğidir. Devletin başındaki en üst yönetici vasfıyla aynı sahabi Mescid-i Nebevî’de defalarca imamlık yapma şerefine nail olmuştur. Rivayetlerden imamlık görevini yerine getirirken onun aynı zamanda hatiplik de yaptığını görüyoruz.
Abdullah b. Ümmi Mektûm ! aynı zamanda Allah Resulü tarafından, Kur’an öğretmek üzere Musab b. Umeyrile birlikte Medine’ye gönderilmiş ve biliyoruz ki orada bir çok insanın müslüman olmasına vesile olmuştur.
Maalesef acı olan ise her konuda yavaş yavaş cahiliye bataklığına geri dönen bu toplumun engelliler konusunda da bu bataklığa batmış olmasıdır.
Rahmet ve bereket Hucurat suresindeki 13. ayeti anlayanların “…Allah katında en üstün olanınız en muttaki olanınızdır” ve Peygamberin “Allah sizin suretlerinize ve servetlerinize bakmaz. Fakat kalplerinize (iman veya inkar halinize) ve amellerinize bakar” sözünü düstur edilenlerin üzerine olsun.
Rica : Hz. Cüleybib (r.a) hakkında okuma !
Selamun Aleykum 🙂
Bilgilendirdiğin için eyvallah Hacı abi TEŞEKKÜRLER