Siyasi Yazılar

İSLAMCILIK

Osmanlının yıkılma sürecinde devletin yok olmaması için farklı farklı düşünceler ortaya atılmıştı, bunlardan biriside İslamcılık düşüncesi idi. Bizi ancak İslam eski gücümüze getirir, diye bir paradigma üzerinden yola çıkan bu düşünce o dönemde böyle bir siyaset benimsemişti. Ama işin neticesinde koskoca bir İmparatorluk yıkılınca T.C de yaşamaya devam etmiştir. İslamcılık düşüncesi tek parti döneminde muhalif olarak çok zayıf bir şekilde devam etmiştir, zayıftı çünkü resmi ideolojinin baskısı çok fazlaydı. Kemalist düşünce ilim adamlarını asarak İslamcılığı her geçen gün zayıflatıyordu. Bu Demokrat parti dönemine kadar böyle gitti. 10 Yıllık Demokrat parti dönemine baktığımızda o dönemde biraz daha özgür bir ortam olduğu için her düşünce gibi bu düşüncede biraz daha rahat hale geldi. Ama o zaman bile Demokrat partiye bazı konularda muhalif söylem içindeydiler. Yani Demokrat partinin Türkiye için bir fırsat olduğunu biliyorlardı ama Demokrat partinin yanlışlarını açık açık dile getiren bir İslamcılık düşüncesi vardı. 27 Mayıs’ta bu düşünce ilk darbesini aldı, daha sonra 12 Mart ve 12 Eylül’de daha büyük darbe aldı. Zaten 12 Eylül’de Türkiye’de darbeden nasibini almayan tek bir kesim vardı oda darbecileri savunan küçük bir kesimdi. 28 Şubat’ta Ali Kalkancı’ları ortaya atarak güya bunlar üzerinden İslamcılar hakkında bir algı operasyonu yapmaya çalıştılar. Ve ondada başarısız oldular, ama maalesef bugüne baktığımız zaman AK Parti Hükümeti İslamcılık düşüncesini kendisi ve dolayısıyla sistemle barıştırdı. Özellikle Ergenekon tasfiye edildikten sonra ve 12 Eylül Referandum sürecinde son olarak’ ta 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra başlayan Hükümet ile Cemaat arasındaki kavga sürecinde İslamcı olarak bildiğimiz kesimler AK Partiyi savunur gibi bir misyona girdiler. 2002-2010 arası Hükümeti eleştiren bu kesim 2010 dan bugüne kadar eleştirilerini biraz azalttı gibi. Peki bunun tehlikesi ne?

1- Hükümet ileride bu düşünceyi zayıflatmak amacıyla adım adım politika işleyebilir. Ve bunda farkında olmadan İslamcılık düşüncesi bir bakmışız çıkış noktasından çok farklı bir noktaya varabilir.

2- Hükümete karşı olan eski resmi ideoloji fikirlere sahip olan ( CHP veya bir başka parti ) iktidara gelirse İslamcılık düşüncesini savunan kesimler tarafından  büyük bir darbe alabilme ihtimali var.

3- Karşısında hiçbir güç bırakmak istemeyen Cemaat İslamcı kesime ya kendi içinde eritecek yada tüm İslamcıları Hükümet yanlısı olmakla suçlayarak damgalayabilirler ki yaparlar.

Yani 3 durumda da İslamcılık düşüncesi gelecekte yeni bir darbe veya dönüşüme maruz kalabilme ihtimali görünüyor. Burada tabi ki en çok zararı biz Müslümanlar göreceğiz, bakalım Mevla’m hiç şüphesiz  dilemezse zalimler Müslümanlara hiçbir zulüm yapamaz. Selam ve dua…

One thought on “İSLAMCILIK

  1. Gökhan Çakır dedi ki:

    Yine çok güzel bi yazı olmuş güzel insan:) Bence asıl mesela cumhuriyetle başlayan, teoride islamcılık olarak okuduğumuz şeyin birinci ve en büyük hatası bir ideolojiye dönüşmüş olması.. Yani buna ‘İslamsız islamcılık’ da diyebiliriz bu davayı güden her kim olursa olsun siyasetin islam için kullanılmasını bir kenera bırakıp islamı siyaset için kullanmaya başladığından beri belimiz doğrulmadı.. Salih ve saliha evlatların bu davayı gütmeleri dileğiyle selam ve dua ile 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir