Geçen hafta hiç şüphesiz konuşulan konulardan biriside Bangladeş’in en büyük İslami partisi olan Cemaat-i İslaminin Genel sekreter yardımcılığını yürüten 65 yaşındaki Abdülkadir Molla’yı idam etmeleriydi. Tabi bu idamın tartışılacak çok yönleri var ama ben ondan önce bizim kendi kendimizi sorgulamamız gerekiyor. 2013 yılının son haftalarını yaşıyoruz, peki bu yıl Müslümanlar için nasıl bir yıl oldu? hangimizin yada kimlerin aklına geldi bunlar. AB ve ABD demokrasi , özgürlük, insan hakları diyor, Saddam’dan, Kaddafi’den biz sizi kurtardık, size demokrasi lazım bunu biz size getirebiliriz diyorlar. Ama öbür yandan Abdülkadir Molla’nın idamına engel olamıyorlar mı? yoksa sırf inanç değerlerinden dolayı görmemezlikten’ mi geliyorlar. Gelin birlikte geçmişe bir yolculuk yapalım; Abdülkadir Molla’nın idamından yola çıkarak 3 Temmuz Mısır darbesini, Suriye’de 3 senedir süren Esad katliamına, Irak’ta 10 senedir yapılan katliamlar, Filistin’de Yahudi zorbalığı ve katliamlarını, Arakan’ da Hinduların katliamlarını bütün bunları birileri aslında yokmuş gibi bize anlatıyor. Öyle ya onlar medeni, özgür, demokrat, bağımsız, biz ise bazılarımız yarı demokrat, yarı diktatörlükle yönetiliyoruz. Yalanın bu kadarı olmaz ama biz yıllarca yalanlarını yedik yada yedirilmek zorunda bırakıldık. ALLAH’ a Hamd olsun 2013 yılı bitmek üzereyken artık öyle bir hal aldı ki bundan sonra Batı yalanlarının üzerini örtemeyecek ve İNŞAALLAH bu büyük şeytan ABD’nin sonunu hazırlayacak. Demokrasi, özgürlük, onlara göre değil, Müslümanlara göre şekillenecek. Ve benim kanaatim onlar bundan sonra çok daha zor durumlarda kalacaklar, İNŞAALLAH her şey ümmet için daha güzel olacak, Selam ve Dua ile.