Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymaktır, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir, ne mutlu türküm diyene. Vallahi yalan söyledim, baba tarafım Siirt’in Tillo ilçesinden Van merkeze gelmiştir. Yıl 1930 yada 1940 ta tam emin değilim, Anne tarafımda Kuzey Irak’ın Erbil şehrinden Van-Erciş’e gelmiştir, onlarda Kürt. Benim Türklükle uzaktan yakından alakam yok belki alakam olsa’ da hiç farketmezdi. Hakkari’de, Şırnak’ta, Van’da veya doğunun her yerinde her sabah okullarda Kürt çocuklarına bu Andı okumak zorunda bırakıyor, düşünün Ahmet ödevini yapmadığı ve öğretmenine yaptım dediği için, bu yalanı ortaya çıkınca öğretmen kızıyor, bağırıyor hatta eskiden dayak atılıyordu. Sırf yalan konuşmamayı öğretmek için ama aslında yalan konuşmayı Andımızı okurken bizi alıştırdılar. Türküm oysa Ahmetler, mehmetler, Fatmalar Kürt çocukları yada Arap çocuklarıdır. Ama Andımızda herkes Türk’tür, doğuda evlerin içinde Türkçenin T’ si geçmezken okullarda çocuklara zorla Türküm dedirtmek çocukları yalana alıştırmak değil’ midir. Bu ilk yalandır, arkasından “doğruyum” burada söyleyecek çok laf kalmıyor aslında, ilk kelime yalan olduğuna göre arkasından doğruyum demek daha doğrusu dedirtmek yalanın kuyruklusu değil’ midir. Kürt veya diğer milletlerin çocuklarına önce bunu okutuyorlar sonra öğretmen yalan söylemek kötüdür diyor, halbuki resmi ideolojinin bir ürünüdür bu. Gelelim en can alıcı noktaya Andımızın sonuna varlığın Türk varlığına armağan olsun, aslında şunu kısaca söylersek daha doğru olur, Andımız denilen metin tamamen İslam’a aykırı bir metin değil’ midir, bunu kaldırmak Türkiye’deki değişimin önemli bir göstergesi değil’ mi.
İKİ YALAN
09
Eki