Dün Başbakan Erdoğan meclis konuşmasının bir bölümünü gezi parkı eylemlerine ayırdı.AB’ nin gezi parkı eylemlerinden sonra Türkiye’ ye bir anlamda nota vermesini değerlendiriyor, AB diyorki; Erdoğan orantısız güç kullandı, cevap; sizde İngiltere’ de geçen sene çıkan G-8 zirvesi sırasında yüzlerce protestocuya orantısız güç kullanıp kan revan içinde bıraktınız, Yunanistan’ daki sosyal kriz sırasında polis zorbaca halka müdahele etmiş siz bunlarada sessiz kalmıştınız. Heyt ulan be Kasımpaşa’ lıyım arkadaş yok ya, alkışlayalım tıpkı on minute’ de yaptığımız gibi. Başbakan aslında bunu bekliyor, madem diyelim Erdoğan çok samimi AB Türkiye’ ye verdiği sözleri tutmazsa bütün istedikleri olduğu halde üyeliğe almazsa ne olacak, bu halka ne diyecek sayın Başbakan. Buna şuna benzer, eski kölelerin efendilerine kafa tutması veya bugünkü Dünya’ da işçilerin patronlarına kafa tutması yani hem bana iş ver hemde istediğimi yap demeye benzer. AB bugüne kadar Türkiye’ nin üyeliği konusunda her zaman ikiyüzlülük yapmadı mı? Örneğin; eski Fransa başkanı sarkozy’ nin bu üyeliğe itarazı AB meclisinde çok tartışma çıkarttı, bugünkü Almanya başbakanı Merkel bu üyeliğe karşı olduğunu biliyoruz. Diğer Ülkelerde zaman zaman destek verirken kimi zamanda bu bu destekete çekimser kalmıyormu? Yani Başbakan’ da Türkiye’ de ergenekeon, kürt açlımı ve daha bir çok ülke için hayati konularda adımlar atıyor, bu adımları AB öyle yada böyle destekliyor. Türkiye normalleşiyor bu bizim için ne kadar yeterli olmasada eskiye oranla biraz daha özgür bir ortam var, bunu görmemek mümkün değil. AB’ nin böyle bir ortamın bozulmasını istememesi ve bu konuda açıklama yapması gayet normal, Başbakana bugün sorsanız AB üyeliğinden vazmı geçtiniz, yok diyecek. Tamam kardeşim madem öyle kendimizi biraz AB’ nin yerine koyalım bir ülkeyle 10 senedir diyalogları iyi son 3 yada 4 senedir müzakereler yapıyorsun ve bu Ülke’de olaylar çıkıyor, o olaylar hakkında ister yorum yaparım, ister hükümeti eleştirir istersede eylemcileri eleştiririm, bunun adı Türkiye’ nin iç işlerine karışmak değildir. Adam’ ların bir kriterleri var ve bizden bunlara özen göstermemizi istiyorlar, tepki vermemiz gerekiyorsa orantılı tepki verelim, Kasımpaşa’ lılık AB’ ye sökmez, ALLAH korusun kardeşim sizi almıyorum derse vay o zaman AKP’ nin haline. Tabi bunları söylerken. AB’ nin ikiyüzlülüğünüde atlamamak lazım, iş müslüman Ülkelere geldiği zaman gözlerini dört gözle açacaksın, iş İngiltere, Yunanistan,İsrail velhasıl yandaş Ülkelere geldiği zaman üç maymunları oynayacaksın( görmek yok, duymak yok, konuşmak yok) bunu şu duruma benzetiyorum; Soğan, sarımsağa demişki, of, of çok pis kokuyorsun, bilmem anlatabildimmi.
KASIMPAŞA’LILIK AB’YE SÖKERMİ
15
Haz