Bir önceki yazımda özgürlüğün ahlaki sınırları olduğunu anlatmıştım. Bu noktadan yola çıkarak sanat ve ahlak ilişkisine değinmek istiyorum. Ne yazık ki ülkemizde 1990’lardan beri ahlaksızlık, sanat adı altında bize sunulmaya çalışılıyor. Örneğin, çıplak kadın resmi yapmak sanat mı, yoksa ahlaksızlık mı? Bu, yazının hacmini aşacak kadar derin bir konu, ancak birkaç kelimeyle ifade etmeye çalışacağım. Sanat, gerek resim, gerek müzik, gerekse roman olsun, insanın duygularına hitap etmelidir. Bu doğru, fakat cinsellik duygusunu doğrudan hedef alan, bu duyguyu anormal biçimde uyandıran müzik, roman ve benzeri sanat dergileri, bana göre sanat değil, ahlaksızlığa yol açan ve toplumu yozlaştırmak için yapılan eylemlerdir. Bu noktada, Aşk-ı Memnu romanı en açık örnektir. Aslında yine sanatın sınırları var mı, olmalı mı meselesine geliyoruz. Şunu söylemek gerekir: Bir Müslüman, hayatının her alanında helal ve haramı gözeterek hareket etmelidir ve böylece harika sanat eserleri ortaya çıkabilir. Örneğin, son dönemde ortaya çıkan rock ilahileri bunun bir göstergesidir. Allah, sanatı O’nun sınırları içinde yapmayı nasip etsin.Selam ve dua ile…