Yılmaz Çakır’ın Ekin yayınlarından çıkan Uzaktaki Yakın kitabını çok beğenerek okudum. Kitap Çakır’ın kronolojik sıraya göre kaleme alınmış yazılarından oluşuyor. Oldum olası bu tip kitaplardan çok hoşlanırım hele bu kitaplar siyasi olursa Türkiye’nin veya dünyanın hangi olaylardan geçtiğini insana hatırlatıyor veya öğretiyor. Bu kitabı okurken şunu fark ettim 15 Temmuz olmadan önce annem ve babamdan veya diğer büyüklerimden 12 Eylül 27 Mayıs gibi dönemleri dinlerken sanki çok uzak ihtimalmiş gibi dinledim. Ama 15 Temmuz olduktan sonra aslında darbe ihtimalinin hiç bir zaman bize uzak olmadığını yada ihtimalden ziyade insanın başına her an böyle şeyler gelebileceğini hissettim ALLAH bu ülkeye bir daha böyle şeyler yaşatmasın. Şimdi esas konumuza gelelim 28 Şubat daha önce yapılmış darbelerden farklı bir yöntem ile yapıldı, Erbakan hükümetini direk indirmek yerine psikolojik baskı ile istifaya zorladılar. Onun için bu sürecin adını Post Modern Darbe yani Modernizm sonrası darbe diye isimlendirdiler. Ne yani dışarıda tankları yürüten zihniyet 12 Eylül ile aynı zihniyet değilmiy’di? şunu ifade edeyim 28 Şubat’ın yapılışı biçimi diğerlerin farklı olabilir ama bunu adı Post Modern koymak ne kadar doğru! O dönemden sonra Türkiye’de çok şey değişti aradaki olayları anlatmayı bu yazının konusu olmadığı için girmiyorum. 2016 Yılına geldiğimizde Fetö’nün bir darbe girişimi ile Türkiye karşı karşıya kaldı. Sokaklarda tanklar insanların üzerine ateş etti 12 Eylül 12 Mart ve 27 Mayıs’ta olmayan bir şeydi bu 250 kişi o gece hayatını kaybetti. Özellikle 12 Eylül’ün ne kadar acımasız olduğunu konuşurken 21. yüz yılın Türkiye’sinde sokaklarda insanları vahşice öldürdüler. Yani 15 Temmuz geleneksel bir darbe değildi bunu sadece ben söylemiyorum Türkiye’deki bir çok yazar ve düşünür söylüyor. Yani son söz olarak 28 Şubat Post Modern falan değil 15 Temmuz’da geleneksel darbe değildir, Yılmaz Çakır’ın kitabı bende bu düşünceyi pekiştirdi kalemine sağlık Yılmaz Çakır.
Selam ve Dua ile…