İnsan, Ramazan boyunca hem yorgun hissettiği için hem de Ramazan maneviyatın yüksek olduğu bir ay olduğu için gündem ile ilgilenmekten geri kalıyor. Bu nedenle bu yazı biraz geç kalmış bir yazıdır. Bu girizgahtan sonra konumuza dönebiliriz.
Malum, Devlet Bahçeli’nin Kürt açılımından sonra siyasette yeni bir Kürt sorunu tartışması ortaya çıktı. Apo, bir önceki Kürt açılımı sürecinde yapması gereken ama yapmadığı çağrıyı bu defa yaptı: “PKK silah bırakmalı, Kürt halkının haklarını siyaset ile savunmalıdır.”
Teorik olarak doğru olan zaten bu, bunu biz de söylüyoruz. Fakat HDP’nin PKK’dan ayrılması ve öyle siyaset yapması mümkün mü? Orası ayrı bir tartışma konusu. Buradaki esas soru Apo’nun PKK üzerinde ne kadar etkin olduğudur. Karayılan veya Karayılan gibi PKK içindeki etkin kişilerin Apo’yu ne kadar umursadığı önemli. Yani PKK içindeki liderlik kavgası bu barış sürecini çok etkiler. Neticede Apo, 25 seneyi aşkındır hapiste olan bir lider. Bu zaman zarfında köprünün altından çok sular aktı, Türkiye’de başarısız bir çözüm süreci yaşandı. 15 Temmuz’un hemen ardından Van’da ve doğu illerinde PKK’nın terör eylemleri oldu, bugün devletin terör ile mücadelesi sonucu PKK’nın eli çok zayıfladı yani Türkiye de zaman çok şeyi değiştirdi. Geçtiğimiz Kürt açılımı sürecinde Apo’nun çok da etkin olmadığını gördük bugün yine böyle bir süreci tartışıyoruz. Apo’nun silah bırakın söylemi umut verici, tamam da yine PKK içindeki diğer liderler “silahları bırakmayın” yönünde bir tavır alırsa ne olacak? İşte o zaman Türkiye ve bölge ülkelerinde kan dökülecek. Umudumuz var ama tedbiri elden bırakmamak lazım.
Selam ve Dua ile…