Aslında bu meselenin ilk ipucu, 28 Mayıs seçim zaferinde Başkan Erdoğan’ın bir yanına Devlet Bahçeli’yi, diğer yanına HÜDA-PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu’nu aldığı fotoğraf karesiyle verilmişti. O dönem CHP’liler: “Bizi HDP ile birlikte olduğumuzda terörle işbirliği yapmakla suçladınız, bakın siz de HÜDA-PAR ile kol kola girdiniz.” diye karşılık vermişti.
Bugüne geldiğimizde, özellikle Ankara’daki TUSAŞ saldırısından sonra gündeme gelen yeniden açılım süreci tekrar ortaya atıldı. İlginç yanı, daha önceden idam için meydanlarda ip atan Devlet Bahçeli, bugün bu sorunu çözmek için Abdullah Öcalan’ı çıkaralım fikrini ortaya attı. Tabii buna bazı partiler şiddetle karşı çıktı.
Yukarıda dediğim gibi, aslında bu konunun gündeme geleceğini bekliyordum çünkü ideolojik olarak MHP ve HÜDA-PAR PAR birbirinden çok farklı, ama Cumhur İttifakı içinde bu iki farklı ideoloji aynı safta yer aldılar. Tabii bu noktada bir denge unsuru olarak hükümete ve Erdoğan’a çok iş düşüyor. Bu dengeyi nasıl kuracak, bunu zaman gösterecek ama şu açıdan Bahçeli’nin konuşmalarının önemli olduğunu düşünüyorum:
2013-2015 arası yani çözüm sürecinde Kürt açılımını yerden yere vuran, Erdoğan ve AK Parti’yi ülkeyi bölmekle suçlayan bir Bahçeli’den bugün PKK’yı bitirmek için Apo’yu serbest bırakma teklifi gelmesi büyük bir evrimdir. Birkaç gündür neredeyse evrim teorisine inanasım geliyor, her neyse tabii bütün bu gelişmeler önemli ve değerli. Yarı Kürt ve bir düşünür olarak bu gelişmeleri ülke ve Müslümanlar için olumlu buluyorum çünkü 40 yıldır terörle maddi ve manevi bir sürü kurban verdik.
Ama şunu demeden edemeyeceğim: Bu yeni sürecin sonu hendekler olacaksa veya PKK’nın silah toplamak için fırsat verecekse veya daha önce olduğu gibi sonunda doğu illerinde bombalar patlayacaksa, doğudaki esnaftan PKK’nın haraç almasına yol açacaksa bu süreç hiç başlamadan rafa kaldırılmalı ve bir daha gündeme gelmemeli, benden söylemesi.
Selam ve dua ile…