Yazar olmak gazeteci olmak toplumun göremediğini görmek ve bunu dile getirmektir. Yanlış anlamayın sevgili okurlarım sizlere büyüklük taslamak gibi bir ahmaklık yapma niyetim yok ben genel olarak bir noktayı dile getirmek istedim hakikaten öyle değilmi. Halk arasında her zaman siyaset konuşuyoruz ama bir siyasal profesörü konuşurken herkes susar onu dinler çünkü o toplumun bakmadığı yerden bakar halk tabiri ile o bölümün tozunu yutmuştur yazarların durumu da böyledir. Dünkü yazımda bir günaha kurban edilen Narin kızımızı yazmıştım olay hala tam aydınlatılamadı her saat farklı bir yöne eğriliyor. Dünden beri düşünüyorum aklıma Kur’an’ın o kız çocuklarına sor hangi günahtan dolayı öldürüldüler( Tekvir-8/9) bu ayet zihnimde dolaşıp duruyor. Bu bir ilmi yazısı değil zaten o kadar ilim de kendimde görmüyorum ama bazı ” hocalar” Kur’an tarihseldir, Kur’an bizi ilkeler verir o ilkelere göre biz tekrar yeni bir İslam oluştururuz hatta hatta bunun bir adım ilerisine gidenler Kur’an eskimiş artık yeni bir Kur’an yazmamız lazım diyorlar. Bunların kaynağı malum Hindistan, Pakistan bölgesinden geliyor özellikle Fazlulrahman’ın başlattığı ve Abdülkerim Süruş ‘un başlattığı bu Tarihselcilik akımı Türkiye de de var başta dediğim gibi bu bir ilmi yazı değil. Ama dünden beri düşünmekten kendimi alamıyorum madem Kur’an o döneme ait bir kitap( ki ben hiç bir zaman böyle inanmadım ) cahiliye döneminde toprağa gömülen kız çocuğu ile Narin’in ne farkı var, iddia edildiği gibi Narin görmemesi gereken bir şeye şahit olmuşsa ve bu yüzden öldürülmüşse hangi suçtan o kız çocuklarını öldürdünüz ayeti akla gelmiyor mu? Burada Kur’an’ın insan gibi yaşayan onun gibi nefes alan ve kıyamet kopacağı güne kadar böyle olacağını kanıtı değilmidir. Tarihsel bakış açısına inat onlara bir ders niteliğinde bir yönü var değil mi. Yine bir ayet ile bitireyim ” siz hiç düşünmez misiniz “. Selam ve Dua ile…
TARİHSELCİLERE BİR DERS
11
Eyl