Siyasi Yazılar

GÜNEYDOĞU GEZİ NOTLARIM

Ben güneydoğu ya beş defa gittim bu bölgeyi seviyorum hem tarih bakımından hem kültür bakımından benim hayat görüşüme daha uygun. 20-25 Eylül arası tekrar bu bölgeye gittim her defasında farklı izlenimler hissettiğim gezilerden bakalım bu defa ne izlenimler oluşturdu.

1- KAYIP TARİH HASANKEYF

Bu ülke de maalesef ya tarihi yok edenler yada onu siyasi çıkarlar uğruna kullananlar var yani hiç kimse tarihi yapıtları savunmuyor. Hasankeyf daha önce gitmiştim binlerce yıllık tarihi olan şehirleri, evleri hala ayakta olan büyük bir medeniyetti. Başka ülke de olsa orayı korumak için her türlü işi yaparlardı ama bölgenin kötü şartları başka yer olmaması ve daha bir çok sebep yüzünden Hasankeyf su içinde kaldı aynı şey Urfa da Halfeti’nin de başına geldi. Bugün Urfa da eski Halfeti-Yeni Halfeti diye ikiye ayrılıyor aynı şey Batman içinde geçerli eski Hasankeyf yeni Hasankeyf. Peki bu taşıma anında tarihi yapıtlara zarar verme tehlikesi var mı? evet var. Kısacası bir solcu gibi düşünmüyorum ama oralara baraj yapmanın ne kadar doğru olduğunu yeteri kadar tartışılmadığını ve tarihimizi kaybetmektense tarihimize sahip çıkmalıyız diye düşünüyorum.

KOZMOPOLİT ÜLKEM

Siirt’te en çok dikkatimi çeken Türkçe, Kürtçe ve Arapça dilleri kullanıyorlar, daha önce Mardin’e gittiğimde Müslümanlar  ve  Hristiyanlar yan yana yaşıyorlardı. Bunu şöyle okumalıyız bu Ülke de hiç bir aşırılık yani şunu kastediyorum ister Türk Milliyetçisi ister Kürt Milliyetçisi ister Radikal İslam veya Radikal Hristiyanlık barınamaz bunların çıktığı an ortada kaos olur nitekim bunu geçmişte çok yaşadık. Sosyolojik olarak okursak resmi ideolojinin senelerdir anlamadığı veya inkar ettiği aslında budur, aklımdan geçiriyorum bunu en iyi Mardin ve Van da anlarsınız.

MANEVİYAT VE FİZİKSEL KURALLAR ARASINDA IŞIK OLAYI

Işık olayı nedir? ilk önce onu anlatayım; İsmail Hakkı efendinin hocası Fakirullah efendinin kabrine sevgi ve saygı maksadıyla yapılmış tamamen fizik kuralları içerisinde bir olaydır. Senede iki defa 21 Mart ve 23 Eylül de Güneşin dik gelmesi ile ilk doğduğu anda bir ayna yardımı ile bir yansıma olayıdır. Matematik ve Fizik kuralları ile hesaplanmış bir olaydır, 250 senedir yaşanan ve tamamen ilim ve O zamanki bilim şartları İsmail Hakkı efendinin üstün çalışma hesaplama astronot yıldızlar ve fizik kuralları içerisinde İslam’ın bir ferdinin bunları ne güzel bir şekilde yapmıştır. Ama kötü olan şey şu daha önce Mevlana için bu sitede yazmıştım Kutsallık katma ve sanki dini bir olay gibi anlatma ve algılama mantığına karşıyım. Mesela olay meydana gelmeden önce menkıbeler okundu, ilahiler okundu ve bir çoğunun içinde şirk vardı yani toplum olayı gerçek bağlamından koparıp çok başka bir yere getirebiliyor, yazık.

BOTAN KANYONU

Diğer adı ile Rasıl Hacar, İstanbul da ki Siirtli abilerim ve babamdan çok duymuştum ama bu kadar güzel olduğunu tahmin etmiyordum. Koskoca bir vadi ve vadinin içinde akan su beni kendine hayran bıraktı. Bunları izlerken Allah’ın varlığını düşünmemek elde değil galiba uzun uzun düşünme fırsatı buluyorum galiba beni bıraksalar günlerce orada kalırım ve Allah’ın kudreti üzerine düşünürüm ama zamanımız kısıtlı olduğu için buradan ayrılmak zorundayım.

DAVUT AMCA VE ŞÜKÜR

Daha önce Yazgül ablamı buradan yazıp anlatmıştım, Diyarbakır’a gelmişken onu ziyaret etmeden olmazdı. Siirt dönüşümde Mardin-Derik te Yazgül ablama uğradım. Bir senelik hasretten sonra o sıcak karşılama bana çok iyi geldi, senelerdir bana hep Davut diye biri var oda engelli diye anlatırdı sonradan akraba oldular. Galiba onlarda beni merak etmişler Davut amcayı gördüğüm an ufak bir şok oldum hayatı bir tekerlekli sandalyede konuşması çok bozuk bir elini hiç kullanamıyor hayattaki tek mutluluğu akülü arabası ve sigarası. Hani bir hikaye vardı bir köyde hiç çıkamayan biri hayatın sınırını o köyün sınırı zanneder. Davut amcayı da ona benzetiyorum bu yaşına kadar hiç eğitim almamış buna rağmen aklı yerinde ama kısıtlı bir hayatı var. Kendi kendime şunu düşünmekten alı koyamadım iki yaşımdan beri eğitim almasaydım ne olurdu bence iki ihtimal vardı ya erken yaşta vefat ederdim yada Davut amca gibi bir yaşama mahkum olurdum. İnsan mutlu olmak için her zaman kendinden kötü durumda olanlara bakması lazım buda Şükür’ü getirir ayrıca şunu da eklemek isterim Davut amcam gerçekten tüm engel ve bakımsızlığına rağmen renkli gözleri ve çok güzel bir yüzü vardı ve çok yakışıklıydı, ALLAH ona güzel bir ömür eylesin. Selam ve Dua ile…

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir