Yıl 2014 Türkiye yerel seçimlerine gidiyor, Deniz Baykal Başkanlığında ki CHP İstanbul da ki en iddialı olduğu yer Şişli. Her gün haberlerde bunun gelişmelerini veriyorlar, Deniz Baykal Mustafa Sarıgül’e Anadolu’nun yağız delikanlısı diye isim takıyor, Sarıgül de buna layık olmaya çalışacağız diye karşılık veriyor. Ben o dönem yeni yeni siyaset gündemini takip ettiğim için bu olayı çok iyi hatırlıyorum neyse seçim oluyor AKP Türkiye’nin büyük bir kısmını alıyor Anadolu’nun yağız delikanlısı bir anda moruğa dönüyor. Önce CHP li delegelerden imza topluyor sonra olağanüstü kurultay, o kurultay gününü ben çok iyi hatırlıyorum iki defa Deniz Baykal bir defa Sarıgül uzun uzun konuşmuştu tabi tarafların kavgaları da cabası. Ben o zaman gönlümden Sarıgül’ü destekliyordum ama Baykal kanadı sonrası malum Sarıgül’ü partiden ihraç ettiler. Yani Midyat’a giderken Pirinçten oldu, bugünlerde aynı filmin farklı kahramanlarını izliyor gibiyim. 28 Mayıs akşamı ve onun öncesi Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş Kılıçdaroğlu’ na sayın Cumhurbaşkanım diye hitap ederken ( ki bu bana göre bir suçtur ) bugünlerde değişim şart istifa et diye çağrıda bulunuyorlar bu ne biçim iki yüzlülüktür. Daha sandık sonuçları belli olmadan kazandık gibi davranıp sonuçlar belli olunca parti başkanlığını bile çok görmek hangi mantığa sığıyor. Elbette 10-11 seçim kaybetmiş birinin hala siyaset yapması yanlış ama bunu seçimden önce söylemeyip seçimden sonra kendi çıkarlarına göre kullanmak ne akla ne mantığa nede siyasi ahlaka sığar. Peki İmamoğlu bu değişim isteğini ne kadar sürdürebilir işte zurnanın zırt dediği yere geldik. 8ay sonra Belediye seçimleri var daha önce yazmıştım eğer Erdoğan İstanbul da iyi bir aday çıkarırsa mesela Tevfik Gürsu, mesela Murat Kurum gibi. İstanbul’u alırsa İmamoğlu dönüp CHP ye bana partide bir görev verin diyemez yani Midyat ta ki Pirince giderken eldeki bulgurdan da tıpkı Mustafa Sarıgül gibi. Biz bu filmi daha önce de izlemiştik ama bu defa finali farklı olur mu olmaz mı zaman gösterecek. Selam ve Dua ile…