Türkiye’nin tarihine baktığımız zaman malesef bu toplumun inanç değerlerine zıt olan bazı zihniyetlerin Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık veya Bakanlık yaptığını görüyoruz. Öyle ki bu düşüncenin zaman zaman darbeler ile Ülkenin gidişatını değiştirdiği de bir gerçek. 2007 de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmaması için elinden geleni yapan bu zihniyetin ta kendisiydi, veya 4,5 sene boyunca hiç bir başörtülüyü Çankaya ya sokmayan da aynı zihniyetti. Hatta bu zihniyet o kadar sınırların zorlandığı söylemlerde bulundu ki insanın aklının durduğu noktalara kadar ulaştı. ulaştı. Bir örnek daha vermek isterim; Abdullah Gül’ün mecliste Cumhurbaşkanı seçildikten sonra birisi evinden çıkarsın Çankaya Köşküne varamayabilirsin, yolda ne olur kimse bilemez demişti. Neyse bu söylemler basit söylemler değil bir zihniyetin bir diktatör aklının söylemleridir. Bugün geçmişi yazmak niyetinde değilim ama bu verdiğim örneklerle günümüzü değerlendireceğim, hafta sonu her gittiğimde mutlu olduğum Ankara ya gezmeye gittim boş zamanımız vardı, babam dedi ki Külliye ye gidelim bu beni heyecanlandırdı. Çünkü Fetöcülerin ve solcuların kaçak yapı olarak baktığı ve açılışından bugüne hep eleştirilere maruz kalan bir yer olduğu için bende merak uyandırdı. Birde 2 hafta önce bir tane Erdoğan’a karşıt birinden şunu duymuştum; sarayın her yeri altınmış, tabi ben buna inanmadım ama yinede merak ettim. Girişte çok sıkı güvenlik önlemleri vardı, daha sonra sarayı gezmeye başladım. Halka açık kütüphane bölümünde öğrencilerin ders çalışmak için oraya geldiğini gördüm. Çay, pasta ikramları vardı, her gün oraya gelenlerin yemek ikramları olduğunu öğrendikten sonra ve çok şaşırdım. Sonra düşündüm ya Erdoğan burayı kendisine yapmadığı burayı halka yaptı. Erdoğan’dan sonra da bura aynı faaliyetlerini sürdürecek en azından Erdoğan’ın niyeti o şekilde bunu hepimiz görüyoruz, o zaman niye bu kadar tantana ediyorlar. Mesele Saray değil mesele bir zihniyetin kavgası, çünkü onlar için Türklük Araplıktan üstündür, Çankaya köşkü Kabe den üstündür, ne demiş şair Kabe Arapın olsun Çankaya bize yeter. Bugün bunun için Sarayı yıkacağız diyorlar, bugün için Erdoğan’a hakaret ediyorlar ama şöyle bir şeyde var 2023 Haziran’da Millet ittifakı kazansa bile ben her kim Cumhurbaşkanı olursa olsun tekrar Çankaya köşküne gideceğine ihtimal vermiyorum. O dönemde bugün Sarayı eleştirenler o gün saray üzerine güzelleme yapacaklar bunu Furkan Başar demişti dersiniz. Selam ve Dua ile…
CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ
21
Şub