Ahmet Davutoğlu’nun istifasından sonra Türkiye’nin dış politikasında çok büyük değişiklikler oldu. Bugün Davutoğlu’nun istifasını daha iyi anlıyoruz, 5 sene boyunca dış politikasının direksiyonunu Davutoğlu’na veren Erdoğan sonunda baktı ki Türkiye bölgede yavaş yavaş itibar kaybediyor, komşularının hepsi ile arası açılmıştı. Türkiye de muhalefetten başka bir işe yaramayan Cemaat ve muhalefet partileri bundan çok şikayet ediyorlardı. Türkiye git gide köşeye sıkışmaya başladı, bu duruma Erdoğan müdahale etmek zorundaydı, Davutoğlu kendi politikasını diretince belki de istifa etmek zorunda kaldı. Binali Yıldırım Başbakan oldu ardından İsrail ile anlaşma yapmak gibi büyük bir adım atıldı, one minute (Van minit) ile başlayıp intikam olarak Mavi Marmara olayı ile devam eden İsrail-Türkiye gerilimi yumuşamaya başladı. Öyle ki Erdoğan İslami Cemaatlerin bu konudaki eleştirilerine yanlış bir üslup ile cevap vermişti. Bütün bunlar olurken bir tanıdığım bana şunları dedi; Erdoğan, Davutoğlu’nun stratejik derinlik kitabına göre 5 sene dış politikasını yürüttü sonunda baktı ki bu politikadan Türkiye zarar görüyor Davutoğlu’na Kırmızı kart gösterdi. Buna o zaman katılmamıştım ama bugün görüyorum ki doğru bir tespitmiş, Ruslarla o kadar kanlı-bıçaklı olduk ama bugün anlaşmalar yapılıyor. Mısır’da darbe yapanlarla heyetler aracılığıyla görüşüyoruz, peki ben şu sorunun cevabını ararsam yanlış mı yaparım; Suriye konusunda Rusya ile çok büyük görüş ayrılıkları var, öyle ki birimizin ak dediğine ötekimiz hala kara demekte. Böyle bir durumda Erdoğan ya Esad’a karşı durmaya devam edecek ki bu durumda Rusya ile barış anlaşması uzun ömürlü olmayacak yada Esad’ı da tanıyıp Davutoğlu’nun politikasından tamamen kopacak bunu yapacağını sanmıyorum. Çünkü bütün barış yaptığı kişilerle niye bunları yaptığını bu halka anlatır yada bahane bulabilir ama 100 yılın insan kasabı ile barışırsa bu halka hiç bir şekilde bunu anlatamaz. Bir yandan bizim kırmızı çizgimiz Esad, bir yandan dış politikada Dünyanın güçlü Ülkelerinden olan Rusya, bakalım Erdoğan ne yapacak. Selam ve Dua ile…