Bu yazımı bugünlerde iktidarın ve HDP’ nin barış görüşmelerindeki olumlu hava üzerinden yazıyorum. Bizi yıllardır Türk-Kürt diye ayırıp birbirimize vuranların inadına yazıyorum. Aynı evde büyük oğlu dağda küçük oğlu Asker olan analar için yazıyorum, artık kan dökülmesini istemeyenler adına yazıyorum. Korku duvarlarının yıkılma vakti geldi, Edirneli Mehmet’in Hakkari’nin balının tadına bakmak için Hakkari’ye gitme vakti geldi, bence. Batman’ın çocuklarının Antalya’ya gitme vakti gelmedi’ mi? sizce. Nedir bu kavga? Bizi aslında birbirimize düşman eden nedir? Ne kadar eleştirirsek eleştirelim Osmanlı zamanında bir değil’ miydik? Daha öncesinde Kürtler ve Türkler birlikte kardeşe yaşamadılar’ mı? Alın size delil ile söylemek istiyorum Çanakkale savaşı, atalarımız yan yana yatmıyor’ mu? Benim bacım bir Türk’te, Türk bacısı da bir Kürt ile evli değil’ mi? Eh o zaman bu savaşın anlamı ne? Elin Batılısına birbirimizi satmaktan yorulmadık’ mı? Müminler kardeştir, diyor ALLAH… Eh o zaman hadi şimdi tam vakti kardeş olmanın, ümmet olmanın tam vakti. Ben size açık olacağım Hakkari’yi merak ediyorum Yüksekova’yı, Şırnak Beytüşşebap’ı, Cizre’yi merak ediyorum. O dağlarda teröristler değil insanlar Turist olarak gezmeli, bunun için barış olmak zorunda. Hadi bütün bunları bırakalım Kıyamet günü ALLAH bu kavganın hesabını sorunca ne cevap vereceğiz bunu bir düşünelim. Yarın bugünden daha güzel olması dileğiyle. Selam ve Dua ile…
EĞER BARIŞ OLURSA
03
Mar