Hep şu sorulur; toplum olarak nereye gidiyoruz, ümmet olarak nereye gidiyoruz. Gelin benim hayal dünyamdan yola çıkıp zaman tünelinden 2035 yılına gidelim. Her evlenme dairesinin yanında boşanma mahkemesi zorunlu olacak bu gidişle. Hatta boşanma mahkemeleri evlenme dairesinden düğün salonlarından daha fazla iş yapacak bu gidişle. ALLAH korkusu olan anne-babalar çocuklara bakacaklar ama ya ALLAH korkusu olmayan insanların çocukları tabi onlar mecburen yetimhanelere gidecekler, hatta belki Türkiye’de yetimhanelerin az olmasından şikayet edilecek duruma geleceğiz, durum maalesef böyle. Bir ailenin yaşadığı bir ev boşandıktan sonra maalesef iki ev oluyor, hatta o kadarki bazen çocukların sayısına göre bu evler artıyor, gidişatımız kötü. Artık belki öyle bir hale geleceğiz ki Devlet 10 yılını dolduran evlilere vergi indirimi yapacak, gülmeyin gidişat bu. Tabi Başbakanın 3 çocuk hayalide suya düşecek, zaten onu bırakın çocuk yapan her aile belki de haber konusu olacak, biraz abarttım biliyorum ama tehlikenin ne kadar büyük olduğunu anlatmak için biraz abarttım, bunu İNŞAALLAH hoş görürsünüz. Bütün bunlar bu gidişata göre olabilir, peki bu gidişatı değiştirmenin bir yolu yok mu? Elbette var, ALLAH rızası için her evde hoşgörü, sevgi, saygı ve ALLAH’ ın kitabına göre bir yaşam sürmeye çalışırsak bu boşanmalar bir nebze olsa da azalabilir. Yoksa 2035 yılında sokaklarda ne evlenip-boşanmamış erkek nede kadın kalmayacak.