Siyasi Yazılar

ÜMMET PERSPEKTİFİNDEN ALİ YALÇINA ELEŞTİRİLER

Nida Dergisi’nin Mayıs sayısında Ali yalçın tarafından kaleme alınanMüşrik kasaplar”başlıklı hikaye benim dikkatimi çekti. Hikaye şunu anlatıyor; müslüman’ların kendi aralarında birbirlerine selam vermemeleri veya birbirilerinin kestikleri hayvanların etlerini yememelerini eleştirel bir gözle anlatmaya çalışan bir hikayeyi anlatmaya çalışmış. Aslında bugün Ümmet’in içinde bu denli hassas bir konuyu kaleme alması gerekli ve önemli buluyorum. ama yazıda bir kaç noktada eleştirdiğim bazılarını eksik  ve yanlış bulduğum noktalar var, ben o noktaları dile getirmeye gayret edicem ,  “ALLAH ‘ım yalnız sana ibadet ederiz yalnız senden yardım talep ederiz! diyorsunuz buradan çıkınca da ALLAH’ ı  yegane ilah kabul etmeyen bir düzenin anayasası için sandığa koşup oy kullanarak şirke düşüyorsunuz! Akidenizi şirk ‘ten arındırmadıkça benim arkamda namaz kılmanız sizi kurtarmaz’.Aslında bu sorun bizler için 2001 yılına kadar yoktu, çünkü hepimiz biliyorduk bütün partiler bu ülkenin sistemini savunuyordu ve biz bu sistemin dışında kalmak zorundaydık ama AKP Müslümanların  liberalizm adı altında biz Müslümanları yavaş yavaş önce sisteme yaklaştırdı sonrada o sistemin içine bizi soktu. Hayatında oy kullanmayan Müslümanlar AKP’ ye oy verdi hatta bazılarımız AKP’ den aday oldu. Yani Müslümanlar için tam bir acı bir tablo ortaya çıktı ne acı bir durum böyle bir ortamda söz konusu yazıda bir cümle benim dikkatimi çekti, Hikaye’nin başka bir yerinde gençlerin bir tartışma ortamında müşrik kasaplar ve bu toplumda kesilen etin neden yenilebileceği ve yenemeyeceği tartışılacaktı.İki grup arasında geçen sert tartışmalardan sonra et yememeyi savunan grup siz müşriksiniz sizlerle tartışılmaz  böyle düşünen insanlar olabilir ama bu konuyu bu dergide hikaye altında yazmanın amacı iyi niyetli olabilir fakat zaten yaşadığımız Dünya’da bölünen İslam ümmeti farkında olmadan biraz daha ayrışmasına yol açabilir. Özellikle hikayeden alınan “Et yemezler” kavramı böyle düşünenleri kızdıran bir deyimdir. Yaşadığımız toplumda her türlü insan yaşıyor,  islamda “senin dinin sana benim dinim bana” vardır. Ahmet et yiyor veya Cuma’ya gidiyor diye nasıl eleştirmeye hakkımız yoksa Mehmet’in et yememesini veya Cuma’ya gitmemesini sorgulayamayız. Eğer bu tip konularda birbirimizle kavga edecek ve çatışma ortamı ortaya çıkartırsak bir bakarız ABD’nin elini ensemizde görürüz. Bana göre Ali yalçın’nın bu yazısı içinde doğrular olsada İslam ümmet’ ine zarar verebilme tehlikesi var. Ben bir türlü bu yazının yazılış amacının zihin dünyamda oturtamadım ben sadece şunu söylemem gerektiğine inanıyorum bu tip yazılar biz Ümmeti Muhammed’e zarar verebilir. Ali yalçın bu yazısının üzerinde biraz daha düşünmesini tavsiye ederim, Selam ve dua ile.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir