Geçen hafta perşembe günü akşam saatlerinde evdeydim.TV’da arka sokakları izlerken birden araya haberler girdi ve mehmet ali birand’ın tedavi hördüğü hastanede öldüğünü söylediler.Son 1,5 yıldır özellikle medyayı takip etmeye başladıktan sonra onun haberlerini özellikle dinliyordum.Renkli kişiliği güler yüzlülüğü o sıradışı kişiliği ve yorumları bazen gafları hepsi bir anda gözümün önünden geçti.Her ne kadar bizim hayatımıza fikirlerimize sahip olmasada hiç olmazsa özgürlükleri savunan bir adamdı.Yani birbaşka tabiriyle liberal;Türkiyede gazetecilik adına 50 yılını harcayan bir adamdı.Ben burada küçük birşey itiraf ediyorum,birand’ın tek ayağının olmadığını ölmeden 3 hafta önce öğrendim.32.gün onunla birlikte bir efsane oldu.28 şubat ve bunun gibi dönemlerin belgesellerini yapan Türkiye’de ilk gazetecidir.Dile kolay 50 sene diyorum ve bu mesleğin bana göre hakkını vererek yapan bir kişiydi.Öldükten 2 gün sonra bir tv’de eski bir röportajında şöyle hayatını anlatıyor.Namaz kılmam,içki içmem orucumu tutarım diye bir sözü var.Dedim ya Türkiye’de genel olarak baktığınız zaman renkli kişiliği ve özgürlükçü bakış açısından çok önemli bir kişidir mehmet ali birand.Ben bir şeyi itiraf ediyorum,onun haber sunuşunu özlüycem gibi.
MEHMET ALİ BİRAND
24
Oca