Uncategorized

GÜNEYDOĞU GEZİSİ-2- HAKKARİ

1-HAKKARİ MEYDAN MEDRESESİ;

Daha önce bu sitede yaptığım bir röportajda Kürtlerin büyük bir medrese geleneği olduğunu söylemiştim. Nitekim Star gazetesi yazarı Vahdettin İnce de zaman zaman bu gelenek üzerinden yazılar yazıyor. Öncellikle şunu diyorum daha öncede ifade ettim buraları gezerken siyasetin düşünmemek veya siyaset yapmamak mümkün değil çünkü her an bir acı karşınıza çıkıyor. Medrese geleneği özellikle bölgede çok yaygın sadece Hakkari de değil Siirt, Urfa ve Şırnak gibi hemen hemen bütün bölgede var. Tabi bu gelenek Cumhuriyet döneminde bir çok darbe almış bunu hepimiz biliyoruz. Kırmızı Medreseyi gezerken bir yandan onun muhteşem sanatı bana hayranlık veriyor öbür yandan Müslümanların gerileme dönemini düşünüyorum içim acıyor.

2-HAKKARİ DE ESKİ DOSTLAR;

Hakkari ye gelmişken burada olduğunu bildiğim Veysel Bilici abimin vesilesi ile tanıştığım Cahit abimi görmeden olmazdı. Telefon ile aradık küçük bir meydan çaycısında oturduk, Cahit abi yanında iki tane amcayı da getirdi. Açık konuşayım getirdiği Halit abiyi hatırlamıyordum( umarım kırılmaz) çok küçüktüm ama Hüsnü abiyi çok net hatırlıyorum. Bu kadar eskileri görmek insana bir yandan mutluluk veriyor bir yandan yaşını hatırlatıyor tabi bu kadar eski tanıdıklar ile buluşurken rahmetli amcamı da anıyoruz Allah ölenlere rahmet eylesin kalanlara can sağlığı versin.

3-DİLİMLİ BARAJI;

Bizi Dilimli barajına götürdüler dağların arasında müthiş manzaralar izledik bir yandan Dilimli barajı bize eşlik etti diğer yandan koskoca dağlar, insanın bir yandan içi ürperiyor öbür yandan hayranlıkla izlememek mümkün değil. Hele yanında çay ve sevdiğin dostların olunca İstanbul’un o karma karışık hayatını trafiğini unutuveriyorsunuz. Allah bu ülkeyi o kadar güzel yaratmış ki yıllarca boş boş kavgalar ile zaman kaybetmişiz diye düşünüyorum.

4-KÖY HAYATI;

İstanbul da yaşayan biri olarak Hakkari’nin köylerini gezmek çok nostaljik bir durumdu, buram buram tezek kokusunu duymak taze sütleri görmek doğal meyveleri tadına bakmak bana insanlar arasındaki sınıf farklılıkları aslında ne kadar anlamsız olduğunu bana gösterdi. Köy hayatı gerçekten kolay değil ama çok güzel ve daha sağlıklı.

5-DAĞ DİBİ;

Hakkari de bizi dağ dibi denilen bir yere götürdüler dağların arasında yemyeşil bir orman harika bir çay burada ben Allah’ın varlığı üzerine düşünmekten kendimi alamıyorum. Hakikaten Allah o kadar güzel nimetler vermiş ki bir an dünyadan kopup başka bir dünyaya geçiyorum sandım kalbim o kadar huzur doluydu ki kelimeler ile ifade edemem.

6- YÜREKLİ KÖYÜ;

2o Senedir tanıdığım sevgili Nedim abinin köyüne gittim, kendisi yok ama olsun ben buraya kadar gelmişken buraya uğramamak olmazdı. Nedim abimin akrabaları bize çok misafirperverlik gösterdi hatta bir teyze bana kendi elleri ile meyve yedirdi bu benim için önemliydi, Yürekli köyü çok güzeldi.

GÜNEYDOĞU GEZİSİ-3- VAN

HOŞAP KALESİ;

Daha önce Van’a iki kere araba ile gitmiştim ama İstanbul’dan gittiğim için hep Bitlis üzerinden gitmiştim ilk defa Şırnak üzerinden gittim. Hoşap ilçesinde koskoca Hoşap kalesi bizi karşıladı. Bu kale uzaktan o kadar güzel görünüyor ki sanki tarihten bir parça, Selçuklu döneminden kalan bu yapıyı görünce buraya daha önce niye gelmedim diye

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir