Son günlerde Türkiye’nin barış sürecinde bazı kişiler, PKK ile barışmanın hainlik olduğunu ifade ediyor. Özellikle 2012-2015 yılları arasındaki başarısız barış sürecini örnek göstererek, daha önce denenmiş ve başarısız olmuş bir yöntemin neden tekrar denendiğini eleştiriyorlar. Ülkücü kesim, özellikle Devlet Bahçeli’yi hedef tahtasına oturtmuş durumda ve klasik ülkücü tepkiler gösteriyor. Öte yandan, ne yapılırsa yapılsın sırf muhalefet mantığıyla hareket eden CHP’liler ve diğer sol kesimler de var. Peki, doğrusu nedir? Gerçekten bu yapılanlar ihanet mi? Kürt halkına ve diğer azınlıklara verilen ya da verilmesi muhtemel haklar ihanet mi? Hayır, Vahdettin İnce’nin tabiriyle bu, yüz yıllık Kemalizm parantezinin kapanması anlamına geliyor; ihanet falan değil. Yine Ali Şeriati’nin ifadesiyle bir öze dönüş projesi olarak değerlendirilebilir. Daha önce yazmıştım: Eğer bu ülkede kardeşlik bağlamında herkese, dini ve kökeni nedeniyle baskı yapmazsak, sorun kalmaz. Evet, anlıyorum; kırk senedir süren bir çatışma var. Şu an şehit ve gazi yakınları, “Bunca acı boşuna mı çekildi?” diye düşünüyor. Haklılar da. Ama bir de şöyle bakalım: Bu acıların bitmesini istiyorsak, bazı adımların atılması gerekiyor. Bunun adı bence ihanet değil, kardeşliktir. Kardeşliğe dönüştürelim. İnşallah birilerinin canını yakmamışımdır.
Selam ve dua ile…
İHANET DEĞİL KARDEŞLİK
04
Ağu