Hafızam beni yanıltmıyorsa, daha önce bu sitede aynı başlığı kullanmıştım. O dönemde Kürt sorunuyla ilgili iyimser bir hava vardı. Ancak FETÖ ile mücadele, 15 Temmuz’un Türkiye’ye verdiği zarar, PKK’nın darbeden sonra Doğu’da gerçekleştirdiği birkaç eylem ve AKP’nin MHP ile ittifak yapması, çözüm sürecini rafa kaldırdı. 15 Temmuz’dan sonra devlet, hem FETÖ hem de PKK ile aynı anda mücadele etmeye başladı. Bu süreçte PKK’nın en büyük destekçisi Esad oldu; çünkü onun tek amacı ülkesini korumaktı. Tabii bir de İsrail faktörü vardı. İsrail, kendi güvenliği için bir Kürdistan kurmayı hedefliyordu. Peki, ne oldu? Suriye’de Esad devrilmeden önce Türkiye, sınır bölgesinde örgütü zaten büyük ölçüde etkisiz hale getirmişti. Esad’ın devrilmesiyle örgüt en büyük destekçisini kaybetti. İsrail, Filistin, Lübnan ve İran’la savaşırken PKK’ya istenilen desteği sağlayamadı. Amerika ise çoktan PKK’yı yüzüstü bırakmıştı. Bu durum karşısında Apo’nun talebiyle PKK kendini feshetti.Elbette bu süreçte ne tür bir anlaşma yapıldığını uzun vadede daha iyi anlayacağız. Ancak Suriye ve Irak’taki Baas rejimi, İran’daki baskıcı Fars ideolojisi ve Türkiye’deki Kemalist rejim, Kürtleri inkâr ederek PKK gibi bir belayı bölgenin başına sardı. Neyse ki bugün bu inkârcı zihniyet oldukça zayıfladı. Yaklaşık altı yedi ay önce bizzat Bahçeli’nin “açılım” başlatması, bizi bu noktaya getirdi. Konuyu daha iyi anlamak için zamana ihtiyaç var; şimdiden keskin yorumlar yapmak yanlış ve hatalı olur. Yine de PKK’nın silah bırakması, eğer samimiyseler, özellikle Kürt halkı, bölge halkı ve Türkiye için çok hayırlı bir adım. Bu ülke, bu sorun nedeniyle maddi ve manevi olarak çok şey kaybetti. Artık Osmanlı’da ve daha öncesinde olduğu gibi kardeşçe yaşamak istiyoruz.Selam ve dua ile…